22 Aralık 2016 Perşembe

ADI DERYA O BİR ORANG ASLİ KADINI

 ADI DERYA O BİR ORANG ASLİ KADINI

 Biraz tatil biraz değişiklik olması için Ulu Legong Panas  denilen bir kaplıca ya gitmek istedik. Penang’dan yola çıktıktan sonra  yolun üzerinde gördüğümüz insanlar dikkatimi çekti, Bunlar malaya benzemiyorlarda, eşime sordum  onun cevabı bunlar orang asli  dedi.

ORANG ASLİ : Malaysia’da yaşayan daha çok ormanlarda, medeniyetten uzak yaşayan halk demekti. Yani bunların bir tabiride Toprağın çocuklarıydı. Uzun süredir onların hayatlarını merak ediyordum. Acaba görüşebilirmiyiz diye içimi  heyecan kapladı. Kaplıca)da  2 gün dinlendikten sonra, yine yol üzerindeki o insanları gördüğümüz yere geldik. Sanırım burada 20 civarında ev var. Ve tabelası da orang asli  köyü olarak belirtilmiş. Arabayla köyün içinde biraz dolaştıktan sonra. Farklı bir ev (Tahtadan yapılmış ve zaman zaman belgesellerde gördüğümüz bir orang asli evi olarak  kabul edebileceğimiz evin önünde durduk. Öncesindede  kendi kendine oyun oynayan ve bize hiç aldırış etmeyen çocuklarla sohbet etmek istedik ama çocukların bize hiç aldırdığı yoktu. Neyse çocuklarla zor da olsa fotoğraf çektirdikten sonra.  Yazımın başlığını verdiğim  Derya ile tanıştık.  Derya evin önünde çocuğu kucağında oturuyordu.  Kendisinden zorda olsa bilgiler aldım. Derya’nın 7 çocuğu var. Suyu yok, evin içinde hiç eşya yok. Yemek pişirmek için bile evin içinde  piknik alanında kullandığımız medodu kullanıyor. Kocasının Dağa gittiğini ve haftada bir gün geldiğini söylüyor. O yedi cocuğuyla bu evde zor koşullarda yaşıyor. Ama  hiç şikayeti yok. 33 yaşınde ve sanırım 13 yaşında evlenmiş. En büyük çocuğunu evlendirdiğini söyleyince ben şok oldum.
  Çamaşırlarını hemen yandaki nehirde yıkıyor. Yemeğini evin içinde  odunla pişiriyor. 

Buzdolabı filan hak getire. Yok. Sadece elektrik var o da sanırım sadece aydınlatma olarak kullanılıyor. Kendisine birçok soru sormak istedik ama pek yanıt alamadık. Kendisinin Müslüman olduğunu söyledi. Sanırım müslüman olarak sadece şimdilik ismini biliyor. Zaman içinde bu olguda pekişir bence.
 Bir belgesel için çekim yapmak istediğimi söylediğimde , bu köyün yetkilisinde izin almamı söyledi.  Sanırım tenbih edilmiş.  Nasih olursa bir daha gittiğimde mezarlıklarını da soracağım daha da bilmek istediklerimin cevaplarını alıp, orang asli hakkında sizlere daha fazla bilgi verebileceğim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder