27 Aralık 2013 Cuma

TARİHİ VE GÜNÜMÜZÜ DEĞERLENDİREN DÜNYA MİRASI KENT MALAKKA



TARİHİ VE GÜNÜMÜZÜ DEĞERLENDİREN DÜNYA MİRASI MALAKKA (1)
              Malacca ,  Perlis ve Penang’tan  sonra üçüncü en küçük Malezya eyaletidir..1,650 km² alana sahip olan eyaletin, 2005 yılı tahmini nüfusu 713,000'dir  Bu tarihi şehir merkezi, 7 Temmuz 2008 yılından beri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almıştır.

           Malakka tarihi ve günümüzdeki güzellikleri iyi değerlendirmesi  nedeniyle  Turistlerin ilgisini çeken güzel bir yer.  Malakka’ya   ilk seyahatim 2 gün oldu.  İki günlük seyahatimin çok iyi geçtiğini söyleyebilirim.  Malakka küçük bir yer. Bu seyahatteki  izlenimlerimi ulaşımı anlatarak başlamak istiyorum.  KL Central’in ulaşım merkezi olduğunu geçtiğimiz yazılarımda yazmıştım.   Malakka’ya gitmek için  önce KL Central’den Komutüre binmemiz ve terminale  gitmemiz  gerekiyor  bende öyle yaptım. Kuala lumpur’dan Seremban yazan komutüre bindik.. Bandar tasik salatan’da  indik, burası biraz karışık gibi geliyor.  Ama değil. Son derece modern bir otobüs Terminali  görünce şaşırdım. Çok mükemmel ve çok düzenli. Gözümün önüne  Türkiye’de otobüs terminali  geldi.  Burasının çok daha iyi olduğunu , bunu bizim neden yapamadığımızı sorguladım.
           Biz Malakka’ya gitmek için İnternetten rezarvazyon yaptırdık. Terminala  gelince de İnterrnetten  rezervasyon yaptırdığımız biletleri aldık. Ve Sabah 9 ‘da Malakkaya gitmek için yola çıktık. Bu yolun 2 saat süreceği söylenmişti.  Zamanında, yani 11 gibi Malakka’da  Terminalde indik... Buradan gitmemiz gereken yer Malakka merkez olmalıydı..
                Bu nedenle buradan kalkan şehir içi otobüslerine bindik .. 17 Numaralı otobüs gitmemiz gereken yere bizi götürecek...

                       İndiğinizde sizi üç tekerlekli bisikletlerle,  gönüllü  Turizm rehberleri karşılıyor.


                    Bisikletleriyle sizleri belli tarihi ve güzellikleri gezdirmek izin,  öneride bulunuyorlar. 10 kadar tarihi yeri size 30 Rm ‘te dolaştıracaklar… Malakka düz bir yer o nedenle  bu bisikletlere 2-3 kişi biniyor ve  Malakka’da kısa bir tur atıyorsunuz.
   
                    İlk defa gelmemiz nedeniyle bir kaç kez gideceğimiz yolu soruyoruz.  Rezervasyon yaptırdığımız otele gidiyoruz. Ama bu otel bize anlatılan bir otel değil.  Yani bizi kandırmışlar...  Rakamı  fazla söylüyorlar yani bir sürü mazeret,  amaç yüksek rakam alabilmek... Bizde de öyle verecek göz var ya. Mühim değil.  Burada o kadar çok otel var ki. Biz de yeni biz otel bulmakta gecikmedik. 
      Otele yerleştikten sonra, biraz dinlendik ve Malakka’yı gezmek için yola çıktık.  

                  Burası enteresan bir yer... Küçük bir merkez olmasına rağmen, bu merkeze çok şey sığdırmışlar... Tarihi yerler, tabi güzellikler, modernize edilmiş , çağdaş yapılaşmalar.  Kısaca Malakka’yı yönetenler, Malaysia’yı yönetenler, buradaki her şeyi değerlendirmişler adeta Malakka müzeler cenneti olmuş... Her yer de ,  orada ne varsa , müzesi var...  Burası sanki sanal bir ortam.

              Ama değil burası gerçek bir ortam. Bu seyahatimiz iki günlüktü  ve  Malakka o kadar kalabalıktı ki hiç sormayın… 

             Malakka’yı önce sizlere tarihi anlatarak , gezdirmek istiyorum; 

A Fomaza
                 Malakka 1400 yılında kurulmuş bir sultanlık... Bu sultanlık  son derece zengin bir  ülke. Çin ipek yolu ve baharat yolunun en önemli noktasında bulunuyor.  Tüm sömürgeci devletlerinde gözdesi ,   buraya hakim olan tüm ipek yoluna da etkili olabilecek bir konuma geçiyor.   Zira burada Malakka boğazı var. Tüm gemilerin konakladığı bir yer. Stratejik  konumu önemli. Kurulduğu tarihten yıkılışına kadar  sultanların listesi ise şöyle.:
1400-1414
1414-1424
1424-1444
1444-1446
1446-1459
1459-1477
1477-1488
1488-1511
1511-1513
                Mahmut Sultan'a  kadar 1488-1511 kadar mutlu ve güçlü bir ülke olan Malakka, 1508 tarihinden itibaren sömürgeci ülkelerinin iştahına kabartan ve işgal edilmek istenen bir ülke durumuna geliyor... Portekizliler önce buraya öncü kuvvetle gönderiyorlar ve dostluk içinde olarak görünmek istiyor,  5 gemiyle  Malakka sahilinden karaya çıkıyorlar. Karaya çıktıklarında ilk defa  beyaz insanları  gören Malaylılar gelenleri coşku ve ilgiyle karşılıyorlar.
               Mahmut  Sultan   bu gelenlerin düşüncelerini anlıyor ve sahile çıkan 20 kadar gemiciyi hapsediyor... Bunun üzerine geriye kalanlar gemilerine binerek tekrar Portekize dönüyorlar ama    1511  yılında bu kez Portekizliler  20 gemiyle 1400 gemiciyle,  Malakka sahilinde görünüyorlar.  Komutanları Alfonso. Önce gelen kuvvetlerin komutanı esir gemicileri istiyor... Sultan Mahmut  savaşa hazırlıklı olmadığından  bu görüşmeleri geciktirip, esirleri teslim etmeden önce  hazırlanmak istiyor.  Bu durumu anlayan Portekizliler top ateşiyle sahili dövünce  , Mahmut sultan  esirleri teslim ediyor.. Esirleri teslim alan Portekizliler Malakkayı da işgal etmek  için Malakkayı yoğun top ataşeni tutuyorlar ve  sonunda Malakkaya giriyorlar ve Malakka’yı  işgal ediyorlar..
               Mahmut Sultan  ve oğulları Patani bölgesine, yani Malaysia’nın orta yerlerine kaçıyorlar... Mahmut sultan  ve Oğlu Ahmet  Sultan  yüzlerce kere Malakkayı tekrar almak istiyor, ama başaramıyor.  Portekizliler 1511 yılında Malakka sultanlığına  son verdikten sonra , 1641 yılına kadar Malakka’da kalıyorlar
           Burada bir kale yapıyorlar.. Aşağıda gördüğünüz o kalenin kalıntıları ..ve de  sadece gördükleriniz kadar..
                        Bu kalenin kalıntılarının bulunduğu yerde,   Kale duvarlarının içerisinde evler, gıda satış yerleri, bir şato, Portekiz konseyi olarak toplantı odası, ve 5 adet kilisenin var olduğu biliniyor. 1641 yılında Hollandalıların, gerçekleştirdiği 7 aylık bir saldırı sonucun da  bu bahsedilen yapılar yıkılıyor  ve geriye sadece burada resmini gördüğünüz kale kalıntısı kalıyor.
                      Bu sömürge döneminde buraya gelen Portekizli gemiciler, buradaki yerli halktan Malaylılar ile evlenerek , yeni bir kültürün doğmasına  da neden oluyorlar.   Bu Portekizliler halen   kültürlerini, kimliklerini devam ettiriyorlar ve  de Malay vatandaşı kimliği  taşıyorlar.  1511-1641 yılları arasında gerçekleşen bu evliliklerden bugün bu kültürü devam ettirenlerin meydana getirdiği bir kampung (köy) var.   Köyün içinde herkesin ismini bildiği Portekiz Meydanı (Mini Lizbon) bulunuyor.  Bu kültür sahipleri, belli dönemler de burada müzik ziyafeti  ve müzik gösterilerini sunuyorlar.  Şimdiki Muhtarları  Peter gomez
                    Portekizliler Katolik, Malaylar ise çoğunluk hatta hepsi Müslüman. Bu evliliklerin nasıl gerçekleştiğini  o dönemin şartlarına bakıp değerlendirmek gerekir.. Değerlendirmek belki de doğru söz değil.. Önemli olan bu kültürün, Malakka da devam etmesi,  bizde bu gezimiz sırasında  bu kültürden gelenlerle tanışmak istedik ve iki bayanla tanıştık.  Fatma ve Ayşe... Fatma Malakka ‘da polis ...
Soldaki  Fatma, diğeri ise Ayşe .

                         Konuştuk ve Müslüman olduklarını söylediler. Bizim anladığımız kadarıyla geçen senelerde bu kadınlarda, kendi öz benliklerine dönmüşler ve Müslüman olmuşlardı. Tekrar görüşmek üzere ayrıldık.

..
Şimdi gezimize devam edelim. 

Kampung Kling Camii



             Kampung Kling Camii Malezya eski camilerinden biri.  Bu cami  Sumatra mimarisinin etkisi ile 1784 etrafında inşa edilmiş.  Öncelikle, etrafında Bizans kubbesi,  Caminin yan çatısına oyulmuş Çince karakterler  var.  Bu caminin  İçinde Syamsuddin Al-Sumatrani  HZ.  türbesi bulunmaktadır. Biz bu türbeyi  göremedik ama girişte böyle bir yazı gözümüze ilişti. Burada yaşayan evliya hakkında kısacıkta olsa bilgi vermek gerekir. 1575-1630 tarihlerinde yaşadığı  ve  Tasavvuf ehli olduğu ve Arabistan , Hindistan ve Endenozya’ya gittiği biliniyor. Hocası da  Hamzah Fansuru. Syamsuddin Al-Sumatrani ,hocası gibi Ace Sultanlığında tanınan tasavvuf ehli.   SYamsuddin Al-Sumatrani Hz.’nin    , buraya Müslümanlığı yaymak için gelen bir evliya olduğu  ve Malaycı -Arapca yazı tarzıyla İslamlığı yaydığı ve bu caminin hemen yanında türbesinin yapılmış olduğunu gördük . 
 
Kampung Hulu Camii


            1728’de Hollanda İşgali döneminde inşa edilen Cami Ülkedeki  en eski camidir. Eşsiz mimari tarzı Sumatra, Hindu ve Batı mimarisinin mükemmel bir birleşimidir.
           Binanın dört ana kolon ve çatı dışındaki tüm orijinal ahşap yapıları betonla değiştirilmiştir. Cami yerleşkesinin içinde ünlü bir hoca olan ve pek çok kişi tarafından “Wali” (evliya) olarak kabul edilen Sayyid Abdullah Al-Haddad’ın türbesi bulunmaktadır.
         Malakka’da 2 eski cami bulunuyor ve bu ikisinde de bir evliyanın kabirlerinin bulunması  ve de bu muhterem zatların Portekiz işgali yıllarında yaşamış olması da gerçekten  düşündürücü.

          Osmanlı döneminde Hacı Bektaş Veli’nin, yeniçeri ocağının etkin olduğu dönemlere  rastlayan bu  dönem , bu  muhterem zatların Muhtemelen Osmanlı ermişlerinden etkilendiği ve tasavvufu bu ermişlerin anlatımıyla anlatmaları, bize  Osmanlı’nın buradaki etkilerini de gösteriyor. Osmanlının Ace Sultanlığınla ilişkisi göz önüne getirildiğinde bu düşüncenin de geçerli olabileceği söylenebilir.  

BİZİ TAKİP ETMEYE DEVAM EDİN. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder